X
+
Torundan babaanneye vefa
:
“Erken Cumhuriyet Döneminde Ressam Bir Kadın Portresi, Muazzez Hidayet" konulu lisans bitirme tezini fotoğraf projesiyle tamamlayan Çiğdem Erkin, kişisel fotoğraf sergisini Antalya Lisesi Müzesi’nde açtı. 2 Eylül’e kadar açık kalacak olan serginin açılış kurdelesini kesen Çiğdem Erkin, “Babaannemin sanat hayatını anlattığım bu projeyi, böyle tarihi ve güzel bir binada sizlerle buluşturduğum için onur duyuyorum” dedi.
+
Dijital Sanat Nedir?
:
Dijital sanat içerisinde bilgisayar sadece ifadeyi somut bir şekilde anlatmakta kullanılan, bir ressam için tuval, fırça veya boya gibi bir yardımcı araç değil, aynı zamanda üretim sürecine ortak olan bir yaratıcı konumuna ulaşmıştır.”(Kaynak:Söylenti Kültür Sanat)
+
Türkiye’de Caz
:

Yönetmenliğini Batu Akyol‘un yaptığı 2013 yapımı Türkiye’de Caz belgeseli, caz müziğin ülkemizde görülmeye başladığı yıldan itibaren 2013’e kadar geçen değişim serüvenini gözler önüne seren, oldukça değerli bir belgesel. Detaylarını konuşacağımız bu belgeselde; caz müziğinin ülkemizde geçirdiği evrime, hangi kültürleri etkilediğine, kimlerden etkilendiğine ve tüm bu önemli süreçlerde adı geçen önemli isimlere detaylıca değinilmiş.

Ülkemizden ve yurt dışından toplamda 50’ye yakın röportaj gerçekleştirilmiş ve caz müziğin yaşadığı toplumun kültürü ile ne kadar iç içe olduğu gözler önüne serilmiştir. Farklı isimlerden dinlediğimiz yorumlarla caz müziğin birçok yönünü görerek tarafsız bir tablo çizen yönetmen Batu Akyol, bu belgesel ile müziğin zaman boyunca birçok kez takıldığı toplumsal engelleri aşmayı başarıyor.

“Bu belgeselin hikayesi, Emek Sineması’nın kurulduğu yıllara dayanmaktadır.” sözleri ile giriş yapıyoruz belgesele. Cumhuriyet döneminin en eski sinema salonu olan Emek Sineması, 1924 yılında Beyoğlu Yeşilçam Sokak’ta Melek Sineması adıyla açılmıştır. İsmini ise perdenin iki yanında yer alan Art Nouveau tarzı melek heykellerinden alır. Mimari tarzı, tarihi, seyirci kapasitesi ve geçmişi ile dönemin diğer sinema salonlarının arasından kolaylıkla sıyrılmıştır. Sinema binası, başka yere taşınacağı gerekçesiyle 2013 yılında tamamen yıkılmıştır.

Belgeselin 2013 yılında yapıldığını yeniden hatırlatmakta fayda var. Emek Sineması 2016 yılında yenilenmiş haliyle Grand Pera’nın en üst katında, Emek Sahnesi adıyla yeniden hizmete vermeye başlamıştır. Asıl olanın yerini tutar mı, orası tartışma konusu.(Kaynak:Söylenti Kültür Sanat)

+
Piyanist Wilhelm Kempff
:

Schumann, J. Brahms, Schubert, Mozart, Bach, F. Liszt, Chopin ve özellikle Beethoven kayıtları ile ünlüdür. Alman asıllı Wilhelm Kempff, 1985’de seçkin kilise müzisyeni bir ailede dünyaya gelmiştir. Adını aldığı babası, kraliyet müzik direktörü ve St. Nicolia Kilisesi’nin orgcusuydu. Doğduğu andan itibaren müzikle iç içe olması ve babasının büyük etkisi ile dokuz yaşında kadar yaşadığı Potsdam’dan, Berlin Müzik Akademisi‘ni kazanınca ayrılarak Berlin’de piyano ve kompozisyon eğitimi almaya başlamıştır. Piyano ve kompozisyon eğitimlerinin yanı sıra felsefe ve müzik tarihine de ilgi duymaktaydı. 1916 yılında Berlin Katedral Korosunda piyanist olarak konserler vermeye başlayan Kempff, 1917 yılında ise Berlin’de, Beethoven’ın Hammerklavier Sonatı ve Paganini Teması üzerine Brahms Varyasyonları da dahil olmak üzere ağırlıklı olarak büyük eserlerden oluşan bir resital vermiştir. Ertesi yıl ise şef Artur Nikisch altında Berlin Filarmoni Orkestrası‘ndaki ilk çıkışını yaptı ve orkestra ile altmış yıl boyunca performans göstermeye devam etmiştir.(Kaynak:Söylenti kültür sanat)